[Kitap] Ben Baba Olamam - Aydan İNAN - Alıntılar

13:35:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:

Bir süre sadece kucağında duran küçük bebeğe baktım. Öyle masum ve her şeyden öylesine bihaberdi ki kalbimde küçük bir sızı hissetmiştim. Kendi salaklığım yüzünden masum bir bebeği tam 1 yıl boyunca babasız bırakmıştım. Ve muhtemelen hep yanında olan annesi benim yüzümden intihar etmişti. Suçlu bendim. Kalbimin sesi kulaklarımı delerken kendimin bile az duyduğum sesimle fısıldadım. “Buradayım. Baba artık yanında”




Ben baba olamam. Buna hazır değilim”
“Bunu şişelerce alkolü bitirdiğin o gece düşünecektin”

--------------------
“…onu yıkıyorsun değil mi? Çünkü geldiğimizden beri bir koku alıyorum”
“Ah acaba bu koku ne? Ben çürümüş beyninden geldiğine bahse giriyorum”





"Bir gün bir gün bir bebek...Eve gelmiş bez de yok ... Açmış bakmış  çantaya. Bulamamış bir pasta...Pekala ufaklık sözleri boş vermek zorundasın. Nasıl olsa pasta ne demek bilmiyorsun öyle değil mi? Pasta bulamamış işte. Sonra da gitmiş dolaba... Seslenmiş de babaya... Ve işte burda  düet oluyor bebeğim... Şimdi babanın bölümleri geliyor... Ah lütfen bunu yapma... Çünkü bez değil baba... Git çabuk da banyoya...İşe küvete gel babaya... Ve şimdi yine sen söyleme. Adam gibi işedim... Bezleri çöpe atsana... Ve yine baban söylemeye başlıyor. Aferin benim oğluma... Bir daha yüzüme yapma... Ya da beze. Ah ne bileyim işte? Çişini yapar mısın artık bebeğim şarkı bitti."



“…Lanet diş!”
“Yanet, yanet, yanet”
“…. Çok güzel. Oğlumuz 1,5 yaşında ve şimdiden babası gibi küfür etmeye başladı.”
“Bir kere lanet bir küfür sayılmaz”
“Küfür sayılmazmış. O kelime lanet olası bir küfür Jason”
“Yanet olası. Babi. Anne yanet olası”
“Çok güzel, oğlumuz sadece 1,5 yaşında ve şimdiden annesi gibi küfür etmeye başladı.”



[Kitap] Ben Baba Olamam - Aydan İNAN - Yorum

10:20:00, BY Elsa Kitap - 1 yorum:



Bir süre sadece kucağında duran küçük bebeğe baktım. Öyle masum ve her şeyden öylesine bihaberdi ki kalbimde küçük bir sızı hissetmiştim. Kendi salaklığım yüzünden masum bir bebeği tam 1 yıl boyunca babasız bırakmıştım. Ve muhtemelen hep yanında olan annesi benim yüzümden intihar etmişti. Suçlu bendim. Kalbimin sesi kulaklarımı delerken kendimin bile az duyduğum sesimle fısıldadım. “Buradayım. Baba artık yanında”




Josan Hunter üniversite dördüncü sınıf öğrencisi. Bulunduğu okulda oldukça popüler.
Kusursuz ve yakışıklı bir genç..
Sevgilisi ise Lauren Sparks en tartışmasız okulun en güzel kızı fakat bence kibirli ve kendini beğenmişin teki.

Josan yine  jaguarıyla okula geldiği bir günde sevgilisi ile havalı havalı gezerken karşına bir kız çıkıyor.
Kızıl saçlı kehribar renkli gözlere sahip . Josan bu kızın kendisini nereden tanıdığını bilmiyor.Fakat arkadaşlarına ve
Lauren'e kuzeni Anna olarak tanıştırıyor.

Kız ile baş başa geldiklerinde ise kızın kim olduğunu öğreniyor ve hayatının eskisi gibi olamayacağına kanaat getiriyor.
Kızın ablası ile bir sarhoş olduğu bir gece birlikte olduğunu ablasının intihar ettiğini ve bir oğlu olduğunu öğrenen Josan sanki dünyalar başına yıkıldığını sanar fakat
ilerleyen günlerde anlar ki dünyası başına yıkılmamış hatta yeniden doğmuş olduğunu fark eder.
Sarah'ın bebeğe tek bakamadığı için Josan'dan artık ona bebeğe bakma konusunda yardım etmesini ister.





Austin yani Josan oğlu olmakta Josan'la çok iyi anlaşır . Josan bebeği benimser kabullenir.
Bu kadar çabuk kabullenmesinin sebebi ise eskiden babası ile arasında yaşananlar.
Josan babası ile aralarında imrenilecek bir ilişki varmış fakat babasının yaptığı bir hata ki o hata da annesini aldatması ve
annesinin Josan ile birlikte babasını o kadınla aynı yatak da yakalaması. Annesi o günden sonra Josan'ı babasına
göstermemiş. Josan da bundan dolayı babasından nefret ediyor.Fakat babası onu ilk günkü gibi seviyor ve ona ilk günkü gibi dediği gibi "Gün Işığım" diyor.
Josan'ın da bir gün ışığı vardı tabi oda Austin.
Josan babası oğlundan gelen bir telefon ile oğlunu merak eder ve yanına gelir ve minik torunu Austin ile tanışır.
Daha sonra işte Austin babasını affeder.


İlerleryen bölümlerde Josan kehrimal gözlü Sarah'a aşık oluyor ve onu herkesten kıskanıyor.
Sonra ise Sarah'ın sakladığı bazı gerçekleri Sarah'ın ona anlatması ile öğreniyor.
Bu bölüm benim çok hoşuma gitti çünkü hep Sarah'ın o bebeğin annesi olmasını dilemiştim ki dileklerim gerçekleşti.
Josan romantik bir şekilde sevdiği kadına evlenme teklifi ediyor. Tabi bu arada Laurende de ayrılıyor.
Ayrılığı yediremeyen Lauren düğünlerini basıyor ve Sarah'a zarar veriyor. Allah'tan Sarah'a ve bebeğine bir şey olmuyor. Bebek dediysem bu bebek
Austin değil Sarah ve Josan yeni bebekleri...
Evet Sarah hamile.

Zaman hızlıca ilerliyor. Josan babası annesi ile barışıyor. Josan kızı oluyor. Ona gün ışığım anlamına gelen Sunshine adını koyuyor.
Fakat kız Ausitin'in doğum gününde burnu kanar ve hastaneye götürülür böylece kanser olduğunu öğrenirler fakat erken teşhis için şanslılar.
Kitabın sonunda ise Sunshine iyileşiyor ve tüm aile hep bir arada mutlular....


Valla ben bu kitabı okurken bayıldım. İlk başlarda kitabın adından içerisinin sıkıcı olabileceğini tahmin etmiştim fakat hiç de öle olmadı  okutturdu da okutturdu bırakasım gelmedi elimden. Heleki bir bölüm var ki sormayın. Austin'e Josan kuvvete işemeyi öğrettiği kısım
Allah'ım ya yok böyle bir şey gülmekten kırıldım.

Neyse sevgili yazarımızın ellerine sağlık . Harika bir kitap olmuş  değerli yazarımızın diğer kitaplarını da okumak isterim.
Bu kitaba puanım benim tam 5 puan. Çünkü bu puanı hakketti.




[Kitap] Ben Baba Olamam - Aydan İnan Tanıtım

09:28:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:
                                                                                            

 Yazar : Aydan İNAN
 Yayınevi: Müptela Yayınları
Sayfa: 327
 Yıl: 2015


BEN BABA OLAMAM 
Ne çok şeyi yapamazmışız gibi geliyor. 
Ne çok şeyin içimizdeki varlığından habersiziz. 
Jason bırakın bir aile kurmayı ciddi bir ilişkisi olmasından bile korkarken başına gelenler yüzünden, 
en çok da Sarah sayesinde kendisi ile yeniden tanışıyor. 
Ben Baba Olamam; bir adamın küçük bir bebekten, 
sevgiden, aşktan öğrendikleriyle nasıl büyüdüğünü anlatırken, 
sıcacık sevgi dolu anlarıyla sizi de bir sevgi yumağının içine buyur ediyor. 
Gücünü sevmekten alan ve birlikte mücadele edenlere gelsin;
 Jason , sen “baba” olabilirsin.

[Kitap] Bırakma Ellerimi- Ayşegül Çiçekoğlu - Alıntı

12:21:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:


O kağıt parçası içinde geleceğim vardı. Hayallerim vardı ve doğmamış çocuklarınım vardı. 
Aynı zamanda geçmişim kaybolup giden yıllarım vardı.



"Ona bir kere bile seni seviyorum diyememiştim. O kelimeyi söylemek o kadar zor geliyordu ki. Sevmediğimden değil, nasıl söyleyeceğimi bilememekten kaynaklanıyordu…"


"Hayat aynı hataları tekrar tekrar yapacak kadar uzun değil. Yıllar geçer arkana dönüp baktığında hiç yaşamadığını görürsün."

"Dışarıda pırıl pırıl bir güneş vardı ama içim kışı yaşıyordu, karlar kaplamıştı içimdeki yolları ruhum sıkışıp kalmıştı."


[Kitap] Bırakma Ellerimi- Ayşegül Çiçekoğlu - Yorum

13:49:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:








Sevgili yazarımızı wattpad de severek okuyordum. Kitabının çıktığını duyunca 
çok sevindim.Çünkü gerçekten hikayeleri kaliteli.  

Bırakma Ellerimi tam bir aşk romanı. Elime alıp bir çırpıda okudum. Elimden bırakmaya ise gönlüm hiç el vermedi.
Romantik kitap severler bu kitabı bayılcaklar. 
Kitap akıcı ve kendini okutuyor hele ki aşk romanı olunca değmeyin keyfimize. 
Neyse gelelim kitabımıza;

İlk aşkı ve birlikte büyüdüğü  Toprak ile evlenen Elif 'in hayatı Toprağın ayrılmak istemesiyle 
yıkılır. Evleneli daha iki yıl olmuştur Elif için her şey güzelken sevdiği inandığı eşim dediği kişi
tarafından terk edilir. Tek bir cümle ile  hiç bir şey eskisi gibi olma Elif için artık. 


Elif'in ilk aşkı birlikte büyüdüğü  Toprak Dağhan Elif gibi iç mimardır. Oldukça  da yakışıklıdır. 
Elif'e ilk görüşte aşık olur okulu biter bitmez de evlenir. Fakat artık bazı şeylerin onu boğmaya başladığını anlayınca
karısından boşanmak ister. 

Elif Toprağın boşanmak isteğini kabul eder. Zorla kendi yanında tutmanın bir anlamı olmadığına 
gitmek istiyorsa ona düşende ona yol vermek olduğuna kanaat getirir.
Kendisi de her şeyi bırakarak İstanbul'a gider. 

Ve iki Toprak karakterimiz var bu kitap da . Biri Elif'in eski eşi Toprak Dağhan diğeri ise Toprak Ünlüler. 

Toprak Ünlüler otuz yaşında ünlü bir iş  adamı ve yakışıklı. 
Hayatında da Masal diye bir kadın var. ( Ben bu kadını hiç sevmedim bu arada )

Neyse Elif'in eski eşi Toprak Dağhan ardında bıraktıklarının kıymetini onlardan uzakteyken 
anlar ve geri gelir. Fakat umduğunu bulmaz. 

Kitap da bir çok karakter var. Hepsi hayat denen çıkmaz yolda aşkı arıyorlar. 
Bazen mutlular bazen üzgün. Bazen sevdiklerini kaybetmemek için yalanlar söylüyorlar  oyunlar oynuyorlar.  
Fakat bazen de fedakarlık yaparlar. Doğrudan şaşmazlar. Sonuçta tek bir amaç da birleşirler AŞK.

Fakat ben Masal ile iş birliği yapmayan Elif'i Toprak'dan ayırmayan ve Elif'e her şeyi anlatan 
Elif'in eski eşi Toprak Dağhan'ı takdir ettim. Masal'ın onları ayırmasına izin vermedi. Kötüyle kötü olmadı.


Neyse sevgili yazarımızın diğer güzel kitaplarını da en kısa zamanda elimize alırız inşallah. 
Wattpad de ki diğer kitaplarını da sizlere şiddetle tavsiye ederim. Benim en çok Senden Vazgeçmem adlı kitabı olmuştu. 
Bu güzel kitaba puanım ;






[Kitap] Bırakma Ellerimi- Ayşegül Çiçekoğlu - Tanıtım

08:44:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:


Yazar : Ayşegül Çiçekoğlu 
Yayınevi: Olimpos Yayınları
Sayfa : 440
Yıl: 2015


Birlikte büyüdüğü, ilk aşkı ile evlenerek mutlu sonu yakaladığına inanan genç bir kızdı Elif... Peşinden hiç ayrılmadığı, 'bir gün mutlaka seninle evleneceğim' dediği, biricik aşkı ile evlenerek mutlu olacağına inanan genç bir erkekti Toprak...

Sadece romanlardaki evliliklerin mutlu sonu oluyordu. Oysa daha evliliklerinin üzerinden iki yıl geçmeden Toprak gitmek istiyordu. Elif'i arkasında bıraktığında gerçekten mutlu olabilecek miydi? Bunu bilmiyordu, ama bildiği tek şey artık Elif ile de mutlu değildi. Elif, Toprak'ın gitmesiyle birlikte ailesini, işini, arkadaşlarını bırakarak hiç bilmediği başka bir şehirde ilk aşkını unutmaya çalışacaktı. Bu sefer bırakılan elleri bir başkası tarafından tutulduğunda gerçek aşkı bulacak mıydı? Yoksa ilki gibi o da bir yanılsama mıydı? Hayatına giren ikinci Toprak, birincinin acılarını silebilecek miydi?



[Kitap] Gizem Fere Mafyanın Sekreteri Ön Okuma ve Çekiliş

07:06:00, BY Elsa Kitap - 1 yorum:


Yazar : Gizem Fere
Yayınevi : Puslu Yayıncılık
Sayfa: 560
Yıl : 2015 

Çağrı’nın annesinden sonra tutunduğu dal Demir’di. Demir’in hayatındaki tek doğruydu Çağrı.
Klasik mafya hikayelerinin standartlarını aşan, burun kırmalı ve beyin kanatmalı bir macera.
Demir’in karanlık dünyası, Çağrı’nın kırık kalbi, Emir’in yemekleri…
Bu adamın hayatında siyah sadece dekordan oluşuyordu. Beyazın masum olduğuna nasıl inanabilirdik ki, uyuşturucu bile beyazken?
Unutmadan; haram.



ÇEKİLİŞ İÇİN;

https://www.facebook.com/MakHikayeDiyari/photos/a.266697336809877.1073741838.180646652081613/735111259968480/?type=1&theater


[Kitap] R.Gaye Önel - Hilekar - ALINTILAR

12:59:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:






"Sen muhtemelen bir yıkım getirensin. Beni baştan çıkarıyorsun." dedi ama çoktan kalçamı tutmuş beni kucağına çıkarıyordu. 
Coşkuyla bacaklarımı beline sardım. "Hayır ben yıkım getiren falan değilim, seni baştan çıkarmak için hiçbir şey yapmıyorum."
Dudaklarımı dudaklarına hevesle bastırdım. Sırtımda ki eli yavaşça indirip belime ulaştı. 
Aceleyle dudaklarını bıraktım. "Sence dogru bir şey mi bu?" dedim ve tabii ki der demez pişman oldum. Aidan beni azarlarcasına daha sert öptü. 
"Doğru şeyler yapmakla ilgilenmiyorum" dedi ve ardından elini tişörtümü içine soktu. Heyecanlanıp minik zevkli bir çığlık attım. Karşılığında kalbimi fetheden geniş bir öpücük aldım.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞




"Ben Aidanhell" dedi ve bıkkın bir ses tonuyla ekledi.
"Lanet büyük şeytan savaşlarına hoş geldin avcı."




Islak gözlerimle korkarak ona baktım. Boğuk bir fısıltıyla "Cassandra" dedi. 
"Artık güvendesin."




Kimse şeytanın bu kadar çekici olacağını söylememişti. O sinirli bakışları ve iri kaslı gövdesiyle
festival zamanı gördüğüm genç kurtadamlardan bile daha yakışıklıydı.




Dehşete kapılmış bir halde kıpırdamadan beni öpmesine izin verdim. "Bir daha sakın gitme" dedi azarlayan bir sesle. Ardından dudaklarıma 
gömülüp beni nefes nefese bırakacak şekilde öptü.



Ona doyamıyordum.
Bana bu kadar yakınken , kokusunu bu kadar yakından alıyorken ona adamakıllı dokunmak beni mahvediyordu.
Şu an ne yeri ne de zamanıydı biliyorum ama dayanamıyordum.Onu ilk öptüğümde hissettiğim ihtiyaç duygusu daha da
kapartmıştı.

"Beni öpmek istiyorsun" dedim birden fısıltıyla. 
Başını çevirip Draza'nın yattığı yere baktı. Onunla ne yapacağını bilemediği için kara büyü ile bebek bu kadar sakin mışıl mışıl uyuyordu.


∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

Aidanhell bir aslan bende bir geyiğim.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

Dün gece kanını içmezsem ölecekmişim gibi hissettim Casssie" dedi sıkıntılı bir şekilde. 

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

"Hayatımın karşılığında ne önerdin?"
"Bana hizmetkar olacağını söyledim. Bu şekilde seni alabildim."



[Kitap] R.Gaye Önel - Hilekar - YORUM

12:50:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:








Cassie ailesinin ona seslenmesi ile Cassandra  bir avcı. Bulunduğu sürü ile gittiği görevde sürüsü tarafından ihanete uğrayıp uçurumdan aşağıya atılır
çok savaşır fakat sonunda kendisini ölüm meleğine teslim eder.Fakat bir iblis ölüm meleği ile yaptığı anlaşma karşılığında
onu kendine hizmetkar olarak alır birçok olaylar ve sırlar böylece gün yüzüne çıkmaya başlar.

Aidanhell çekici ve iri kaslı gövdeye sahip Cassie ölüm meleğinden kurtaran ve yüksek seviye bir iblis ve avcıların baş düşmanı.
Aidan Kral olan babası kayıp olduğundan ve diğer kardeşinin de bir Elf olduğundan dolayı babasının yerine geçebilecek kişi prens yani.
Aidan babasını bulmak ister fakat bunun için bir kehanet var. Onu gerçekleştirmesi gerekir. İlk başlar da bu duruma pek sıcak bakmaz fakat işler
çırından çıkınca kehanettin peşine düşer. Kehanete göre Aidan'ın avcı bir kız ile tüm iblis krallıklarını devirecek .  Aradığı avcı kızın Cassie olduğuna
inanan Aidan Cassie kendini ölüm meleğine teslim ederken onunla bir anlaşma yapar ve Cassie kurtarır.
İşte böylece kehaneti gerçekleştirmek için yola çıkarlar ve her şey işte böyle başlar.

Draza ise Aidan kardeşi fakat yaptığı bir hata sonucunda  ( yaptığı hata ise Meredith denilen bir  cadı var ona aşık olmak) Elf çevrilir.
Fakat daha sonra Meredith tarafından tekrardan geçici bir süreliğine iblise çevrilir. Tam olarak değil ama tam olarak çevrilmesi için masum birinin kanı gerekli.
Onunda amacı Aidan yerine geçip kehaneti gerçekleştirmek. Bunun için elinden geleni yapar.  Aidan hep yoluna çıkar. Fakat Cassie arkadaşı olan Beth attığı zehirli ok kalbine saplanınca hiç beklenmedik zamanda ölür.



Kitabın sonu hiç beklediğim gibi bitmedi. Olağanüstü bir şekilde sonlandı ya. Cassie Aidan babasını öldürdü. Hemde Aidan gözünün önünde ya.
Cassie görevini yerine getirdiğini sanıyordu fakat ama  sevdiği adamı da kaybetmişti. Artık Aidan ona sevgi ile değil nefret ile bakıyordu.
Onu öldürmek için ant içmişti hatta. Cassie'nin bunu neden yaptığını anlayamadım.  İkinci şoku ise Casandra'nın Lilith kızı olduğunu öğrendiğimde
yaşadım. Tam zaten evlatlıktı ama Lilith kızı nasıl olurdu orasını pek aklım ermedi.

Kitabı büyük bir hayranlıkla okudum.
Kitabın değerli yazarı ile Kocaeli kitap fuarında kavuşmuştuk. Ondan önce ise internette konuşuyorduk. Fakat yüz yüze
görüşmek konuşmak sarılma bir başka oluyormuş .
İkinci kitap da neler olacak merakla bekliyorum doğrusu. Cassie ve Aidan bir araya gelecekler mi eskisi  gibi şehvetli sahnelere rastlayacak mıyız doğrusu merak
konusu benim için .

Daha önce vampirlerin , kur tadamların  avcıların ve iblislerin olduğu Kemikler Şehri adlı kitabı okumuştum fakat bunda olduğu kadar etkilenmemiştim.
Değerli yazar Gaye ablama sormak istediğim o kadar çok soru var ki kitapla ilgili.
Biran önce sorularıma cevap bulacağıma inanıyorum.
Kaleminize sağlık sevgili R. Gaye Önel Ateşli Kanatlar serisinin ikinci kitabından görüşmek üzere....






Bu kitaba puanım ;





[Kitap] R.Gaye Önel - Hilekar - TANITIM

12:45:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:


Adı: Hilekar
Yazar: R.Gaye Önel
Yayınevi: Postiga
Sayfa Sayısı: 352
Çıkış Tarihi: Nisan 2015
Fiyatı: 20 TL

 “O kız bir avcı. Minik, hırçın, şeytanı bile baştan çıkarabilen bir baş belası.
Ondan kurtulmalıyım, bu taş kalbimde bir ateş yanmadan onu yok etmeliyim.
Ağabeyimin yaptığı hatayı yapmayacağım. Hiçbir dişi için değmez.
Sıradaki veliaht benim ve kral olacağım.”
                                                                                               Aidanhell


“Aidanhell kana susamış kaçığın teki. O kadar karanlık bir ruhu var ki onu durmadan tekmelemek istiyorum. Onunla beraber olduğum her saniye cehenneme bir adım daha yaklaşıyorum. Ama yine de ondan korkmuyorum
Ben... Sanırım...Ona alışıyorum.
Bu vazgeçemeyeceğim kadar yakıcı bir ateş.
Şeytanımın derin kahverengi gözlerinde bazen kurtuluşumu görüyorum.
Ama biliyorum, gerçeği öğrendiğinde beni affetmeyecek.
Kim bir hilekârı affedebilir ki?”
Cassie

[Kitap ]Hiç Hesapta Yoktun SEN - Nazmiye SÜMER || ALINTI

04:34:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:





Yüreğim kader ve çaresizliğe hapsolmuştu.
Aynanın karşısında, derin düşünceler içinde, kendimi görmeden saçlarımı fırçalıyordum.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞




Şimdi eliyle yüzümü kavramıştı.
Ağır ağır tepkimi ölçmek ister bir şekilde bana yaklaşırken
 gözleri gözlerimden hiç ayrılmamıştı.
Onun bakışlarından hipnotize olmuştum, kımıldayamıyordum.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞



İtiraf etmeliydim ki adam çok yakışıklıydı; insanın hafızasından silinmeyecek bir çekiciliği vardı.

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

“Sana bakıyor! Seni tanıması için özellikle benimle halaya girmeni sağladım.
Seni beğendiğini yüzünden okuyabiliyorum.
Şuan ısrarla sana bakıyor”

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞


Öpüşü en fazla üç saniye sürmüştü ama bana bir ömür gelmişti.
Hayal ettiğim gibiydi.
Tatlı dudaklarının tadı bal gibiydi.
Öpüşü sert ve en önemlisi arzu doluydu.
Onun bu öpüşünü yıllardır bekliyormuş gibi eksik olan yanım tamamlanmış gibi hissettim.


∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

“İlk görüşte aşka inanır mısın?” diye sordu kısık bir sesle.
Nasıl inanmazdım ki, ona âşık olduğumu hissedebiliyordum.
Tüm yaptıklarına ve olanlara rağmen!
Sadece başımı “evet” diye salladım, konuşabilmem ne mümkündü.

Devam etti. 
“Ben senin sen olduğunu bilmeden, seni tanımadan önce fotoğrafına âşık oldum”
Ona bakmaya devam ettim. Acı bir gülümseme dudaklarına dokundu.
“Dayının evinde… Sana ait bir resim görmüştüm. İlk görüşte vurulmuştum
fotoğrafına.”
Şaşkınlığım yüzümden okunuyordu.
Tekrar derin bir soluk aldı ve bıraktı.

“Dayına fotoğraftakinin kim olduğunu sordum”
 diye devam etti anlatmaya.
“Dayın yeğenim dedi. Sonra da kimin kızı olduğunu açıkladı.
Çok şaşırmıştım. Dayınlarla da bir şekilde akraba olduğumuzu o zaman öğrendim.
Seni hatırlamıştım. Yıllar evvel gördüğüm kız çocuğu ilk görüşte 
âşık olduğum kadına dönüştü.” 


∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

“Özür dilerim seni bu oyunun içine soktuğum için, 
senin karşına senin söylediğin gibi erkekçe çıkmadığım için, 
seni üzdüğüm için…
Bütün her şey için özür dilerim.”

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞




Benim gözlerimdeki sabırsız ifadeyi görünce ona yakışmayacak
kadar güvensiz bir sesle, hatta fısıltıyla 
“Seni… Seni seviyorum” dedi.


∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞

Binlerce duygu hissi vücudumu kamçılarken kalbim deli 
gibi çarpıyordu. Onu tanımadan önce onu için neler düşünüyordum, 
şimdi neler düşünüyorum!
Benim için neler hissettiğini öğrendikten sonra ona karşı hissettiklerim
değişmişti. Bunu hissedebiliyordum.
Aşk bu muydu?
Aşk sadece onu düşünmek, onu hissetmek miydi?
Eğer öyleyse…

∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞∞


Başımı yastığa bıraktım. Derin bir soluk çektim. 
Evet!
Kokusu yeni uyanmış gibi tazeydi.
Bütün gece ceketinden yayılan parfümünün kokusu yastığa da sinmişti.
Gözümü yumdum, defalarca kokusunu içime çekerken sanki
yanımdaymış gibiydi.
Dudaklarının dudaklarıma dokunduğunu hissediyordum.


Şimdi size kitap da geçen güzel bir mani paylaşacağım;
MANİ


Yol üstünde eğrelti,
Yoları serin etti.
Şağzine’nin güzelliği 
Bu oğlanı deli etti.

Telefonun direği
Kaynanamın yüreği
Şeytan bana diyor ki,
Vur başına küreği

Suyun altında ğüğüm 
Dolsun sevdiğim dolsun
Ne güzellik Allah’um
Seni sevmeyen ölsün

Yedi dağı aştığım
Yedi kardeşten geçtiğim
Sen mi çıktın karşıma
Sakalını yolduğum

E kız seni soyunda
Var mı keçi inadı
Seni yaradan Allah
Özenerek yarattı.

Oğlan var git işine
Düşme benim peşime.
Kargalar konsun 
O sakallı leşine

Yüzü aya benziyor
Dilin dağı dikeni
Söylediğim sözlerle
Yaralıyorsun beni

Ellere dikenim ben
Yârime gül olurum
Seversem tam severim
Ona da kul olurum

O incecik bellere
Peştamal dolamadın
Emsallerin evlendi
Bir koca bulamadın

Elimde şimşir tarak 
Saçımı tarıyorum
Oğlan kim dedi sana
Ben koca arıyorum







[Kitap ]Hiç Hesapta Yoktun SEN - Nazmiye SÜMER || YORUM

04:15:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:








Bir kitabı okurken insan içinde kendine bir yer ediniyorsa işte o kitabın
bendeki değeri satırlara dökülemez.  İşte öyle bir kitap daha.
Sevgili yazarımız Nazmiye Sümer'in kalemiyle hayat bulmuş bir aşk hikayesi.
Kitabı okurken o kadar etkileniyorsunuz ki. Sanki kendinizi Karedeniz'i gezmiş
karedeniz insanıyla muhabbet etmiş horun tebmiş düğün halayında atışmış gibi hissediyordunuz.

Ana karakterimiz Karadeniz'de ailesiyle yaşayan evin büyük kızı olan Şahsenem'in
ummadığı anda ummadığı zamanda aşkı yakalamasını konu ediyor.
Şahsenem küçük yaşlarda annesini kaybetmiş annesine olan özlemini annesine olan bağlılığını
hiçbir zaman göz ardı etmemiş haklının yanında zalimin karşısında duran birazda Halası Pembe
gibi biraz sivri dilli zeki ve cesur bir karakter. "Asla bir Karedenizli ile evlenmem" diyen Şahsenemin karşısına hiç ummadığı anda karşısına çıkan  Fatime Halasının oğlu Nadir'e aşık olması ile
hayatı değişir.Aşk hiç ummadığı anda çalar kapısını ve o bu aşka kendini bekleyen süprizleri bilmeden kapılır.

Nadir dayısının evinde Şahsenem'in fotografını görmesiyle aşık olur.
Evet bir fotografa aşık olur. O fotograftaki kızı kıskanır. Bir buçuk yıl boyunca
içindeki fırtına dinmez.

Nadir'inin de artık bir yuva sahibi olmasını isteyen annesi Fatime Hanım
oğluna evlenmesi için Şahsenem'i söylemesiyle  fırsat altın tepsi ile  sunulur genç adama
ve böylece başlıyor asıl roman.


Diğer sayfaya geçmek olayların devamını öğrenmek için
bir çırpıda okuyabileceğiniz bir aşk hikayesi.

Daha fazla ayrıntıları girip kitabın tamamını yazmak isterdim
fakat size de birşeyler kalsın diyorum ve bu mühteşem
kitabı okumadan geçmeyin.

Sizde Emine Anne'nin vefalı yüreği, Pembe halanın sivri dili,
Şahsenem ve Mukaddes arasındaki dostluğa, benimde sinir olduğum ve bu
kitapda sevmediğim karakterlerin başında gelen Türkan'ı ve Şahsenem'in sabrına ve Nadir'e olan
aşkına tanık olun...

Sevgili Yazarımız Nazmiye Sümer bu büyük başarısından dolayı tebrik ederim.
İkinci  kitabı merak ile bekleyeceğim.
Kaleminize ve emeğinize sağlık...

Bu güzel Karadeniz hikayesine puanım ;






[Kitap ]Hiç Hesapta Yoktun SEN - Nazmiye SÜMER || TANITIM

03:37:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:




Yazar: Nazmiye Sümer
Yayınevi: Mendirek Yayınları
Sayfa:568
Yıl: 2015


Kendime yediremiyordum. Benimle evlenmek istediğini annesinin aracılığıyla ileten bu adam; kendini şimdi bana farklı bir kişi olarak tanıtıyordu.İntikam almam artık kaçınılmazdı.
"Evli misin?" diye sorduğumda şaşırdı. "Hayır," dedi. 
Soğukkanlılığımı korumaya çalışarak devam ettim.
"Peki, nişanlı olabilir misin ya da bir kız arkadaşın var mı?" 
derken göz ucuyla ellerine baktım. Bunu bilinçli yapıyordum.Sorduğum sorular onu şüphelendirmiş olmalıydı ki, bana tereddütle bakarken yine, "Hayır," dedi.
"Güzel!" dedim neşeyle. "Beni kaçırsana!" 
Karadenizin hırçın dalgaları arasında hayat bulan, büyüleyici bir aşk hikayesi

(Tanıtım Bülteninden)





[Kitap] Şimdi Benimsin || Yorum ve Alıntılar

14:41:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:








Sevgili Güneş Demirel'in  Şimdi Benimsin adlı kitabınızı Kocaeli kitap fuarından almıştım. O kadar çok merak ediyordum ki. İmzalıydı üstelik birde. Eve gelir gelmez okumaya başladım. Gece yatarken bile gözlerimin istemsiz kapanışı dolayısıyla bırakmak zorunda kaldım.


Elif istemediği bir hayata itilerek atılan bir kızdı. Hayalleri umutları vardı hayatta dair.  Fakat bir gecede hayalleri ve umutlarının üstünü kara bir bulut kaplamıştı.
Elif 'in abisi Cemal'in Beril'e aşık olup gizlice evlenip ortadan kaybolması ile başlamıştı her şey. Sonra kapılarına dayanan siyah giyimli adamlar tarafından kızın Diyarbakır'da memleketinde bir aşiret ağası ile sözlü olduğunu öğrenmişlerdi. Cemal ile Beril'İn gizlice evlenmesinin de sebebini öğrenmişlerdi.

Elif Hacettepe'de hemşirelik okuyordu. İkinci sınıfataydı henüz. Okula gidip gelirken okul dışında onu arabadan izleyen birini fark ediyordu fakat kim olduğunu bilmiyordu. Nereden bilebilrirdi ki o kişinin onun hayallerinin ve umutlarının üstüne çöken kara bulutun nedeni olabileceğini.

Bir akşam kapısının önünde zorla kaçırıldı Elif annesinin ve babasının gözünün önünden.  Evet tecavüze uğradı Elif hemde yengesi Beril'in sözlüsü olacak kişi Fırat'tı.
Yaşayan bir ölüye döndü. Enkaz büyüktü ve büyüklük bir çok alçıları beraberinde getiriyordu. Ona destek olması gereken ailesi destek olmamıştı. Annesi anneliğini yapamamıştı. Herkez abisi bile ona sırtını dönmüştü. Kız kardeşine sahip çıkmadı herşeyin aslında oydu sorumlusu.  Fakat ailenin küçük kızı Zeynep olanlardan habersiz ablasına  sımsıkı sarıldı.

Fırat okumuş tahsilini tamamlamış yakışıklı ve başarılı bir adam. İlk başlarda heleki o tecevüz den sonra Fırattan nefret ettim. Daha sonra vicdan yükünden dolayı çektiği acı. Ama onuna önünde fazla şeçeneği yoktu ya Elif'İn abisini ve Beril'i öldürecekti yada Elif'e sahip olup beraketini alıp onu konağa gelin getirecekti. Törelere boyun eydi. Ve sonra Elif hamile olduğu ordaya çıktı. Elif'i alıp ailesinin yanına götürdü.  Her gün her saat her dakika Elif'a aşık oluyor eriyor Elif için.
Ben Fırat'ın aşkına Elif'in o güçlü haline hayran kaldım. Meral'e de sinir oldum. Elif belki öz ailesini kaybetti ama kendine yeni bir aile buldu. Annesi babası hatta abisin gibi gördüğü Kenan ve iki tanede tatlı mı tatlı kız kardeş. Bazı satırlarını ağlayarak okudum hele ki son sahne.Kitabı hiç bırakasım gelmedi.... Herkese şiddetle tavsiyemdir.











"Bitmeyecek mi bu işkence?" diye sordu. Gözlerini gözlerimden ayırmayıp ısrarla bakıyordu.
"Ya sen? Vazgeçmeyecek misin?"
"Bu benim elimde değil ki. Her hücremde hissediyorum seni."
"Aynı şeyleri mi konuşacağız hep, sil baştan."
"Sil baştan. Keşke her şeyi silip, baştan yapabilsek Elif."

----------------------------------

Biliyordum, bunlar da geçecekti. Daha dik durduğum günler de gelecekti. Çektiklerim birden bitmeyecek, yavaş yavaş azalarak hafifleyecekti ve ben de günbegün çoğalarak hayata tutunacaktım.

-------------------------------------



Bir gecede hayatlar değişmiş, hayaller yıkılmıştı... Zaman unutturabilir miydi kötü anıları? Affedebilir miydi günahı?


"Ne yapacağız biz seninle, Elif?" diye sordu.
Ne demekti şimdi bu? Niye öyle bakıyordu bana?




İşte benim imzalı kitabım :)








[Kitap] Evimdeki İhanet - Selma Curtis || TANITIM

08:57:00, BY Elsa Kitap - Hiç yorum yok:


               

 Eser Adı: Evimdeki İhanet
Yazar: Selma Curtis 
Sayfa Sayısı: 324
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe 
Yayınevi: 
Cinius














Sıtkı Bey, 'Bu benim kanımda var' derken neyi kastediyordu?

Acaba bu onun kanında mı vardı, yoksa bunun arkasına mı saklandı?

Karakterimiz ne olursa olsun hayatımıza giren kişiler bir şekilde bizi ve hayatımızı etkileri altına alırlar ve her şeyi değiştirirler. Bazıları içimize kadar girer ve çıkıp giderler. Kimisinin hayatımıza büyük katkıları olur. Bazıları da hiçbir şey vermeden, egoistçe, inançlarımız dahil her şeyimizi alır giderler. İşte Sıtkı Bey yalan bir mutluluk peşinde koşarken, arkada kalanların hayatı ise 'siyaha dönen bir yaşam' olmuştu... Sıtkı Bey kazandığını zannederken kaybettiklerinin farkında değildi. Körü körüne o kişinin arkasından giderek hayatının tuzağına düşmüştü.

Emine Hanım elindeki 'ıslak mendile' sıkı sıkı sarılırken, onu Sıtkı Bey'in yerine koymuş ve yıllarca onun kendisine dönmesini beklemişti. 

Sıtkı Bey hatasının farkına vardığında iş işten geçmişti. Dudaklarının arasından çıkamayan tek bir söz yerine gözlerinden akan iki damla gözyaşı pişmanlıklarını anlatarak, Yalova'nın kızından 'özür diledi'.

Hayatımızdaki seçimlerinin bize neyi neden yaşattığını anlayamaz ve bunu öngöremeyiz.
(Tanıtım Bülteninden)
BLOG DESIGN BY KRİSTALKİTAP